
BİR GÜZEL HİKAYE…
Çok güzel, anlamlı bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
*Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey ‘Bizim eve bile sığmaz’ dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi.
Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamın kendisine baktığını fark ederek ona doğru yaklaştı ve bütün cesaretini toplayarak:
– Baloncu amca, dedi. Biliyor musun benim hiç balonum olmadı. Adam çocuğu söyle bir süzdükten sonra:
– Paran var mı? Sen onu söyle.
– Bayramda vardı, önümüzdeki bayram yine olacak.
– Öyleyse bayramda gel, acelem yok ben beklerim.
Çocuk sessizce geri döndü. O ana kadar balonlardan ayırmadığı gözleri dolu dolu olmuş, yürümeye bile mecali kalmamıştı. Bir kaç adım attıktan sonra elinde olmadan tekrar onlara baktığında, gördüklerine inanamadı. Balonlar, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve yol kenarındaki büyük bir akasya ağacının dallarına takılmıştı. Çocuk, olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken, baloncu ona doğru dönerek:
– Hey küçük, balonları ağaçtan kurtarırsan birini sana veririm.
Yapılan teklif, yavrucağın aklını başından almıştı. Koşarak ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı. Hedefine adım adım yaklaşırken duyduğu heyecan, bacaklarını kanatan akasya dikenlerinin acısını hissettirmiyordu.
Sincap çevikliğiyle balonlara ulaştığında bir müddet onları seyretti ve dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı. Ancak balonlardan birisi iyice sıkıştığından diğerlerinden ayrılmış ve ağaçta kalmıştı. Çocuk onu kurtarmaya kalkışsa, dikenlerden patlayacağını çok iyi biliyordu. İster istemez balonu yerinde bırakıp aşağıya indi ve adama dönerek:
– Birini bana verecektiniz, hangisi o? dedi.
Adam elinin tersiyle burnunu sildikten sonra:
– Seninki ağaçta kaldı evlat istersen çık al, dedi.
Çocuk bu sefer ayakta bile duramadı. Kaldırım kenarına oturup baloncunun uzaklaşmasını bekledikten sonra, dallar arasında parlayan balona uzun uzun bakarak: ‘Olsun olsun, ağacın üzerinde kalsa da bir balonum var ya artık’ diye mırıldandı.
Bir balon bile çocuğa ne büyük sevinçler yaşatabilirken, sadece paranın derdinde olanların bu bencilliğine, bu acımasızlığına anlam vermek mümkün değil!… (Alıntı)
Herkese hayırlı, huzurlu, mutlu günler diliyorum.