Kanadalı maden firması Eldorado Gold Corporation’ın Türkiye uzantısı TÜPRAG Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Samsun’un Kavak ve Havza ilçe sınırları arasında yer alan ve hatta Atakum ilçe sınırlarına uzanan Şahin Dağları olarak bilinen Sıralı Dağlar bölgesinde yaptığı altın arama çalışmaları doğayı vurdu. Arama çalışmalarının durdurulduğu bölgeden geriye; yüzyıllardır insanoğlunun en değerli madenlerinden biri olan, ekonomiden sanata, teknolojiden mücevhere kadar pek çok alanda kullanılan altına duyulan zenginlik hırsı ve talan kaldı.
İşte detaylar...
Kazdağları’nda çevre katliamı yapan Alamos Gold gibi Kanadalı bir madencilik firması olan Eldorado Gold Corporation’un Türkiye’deki taşeronu Tüprag Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Samsun'daki 1975 hektar alanda 16 Ekim 2024 tarihine dek altın madeni araması yapmak için ruhsat aldı. Şirket, Kavak'tan Havza'ya ve oradan Atakum ilçe sınırlarına uzanan Sıralı Dağlar bölgesinde, 2019'da çalışmalara başladı.
AĞAÇLAR KESİLDİ, HER BİRİ 450 METRE DERİNLİĞİNDE SONDAJLAR ATILDI
Altın bulma umuduyla binlerce ağacın kesildiği Sıralı Dağlar bölgesinde, sondaj bölgelerine ulaşım için adeta doğa katliamı yapıldı. Şirketin bu süreçte, proje kapsamında her biri 450 metre derinliğinde toplam 462 sondaj noktası açılacağı bilgisi gün yüzüne çıktı.
İLK AÇILAN 8 SONDAJ KUYUSUNUN 6'INDA ALTIN BULUNDU!
Bölgede yaşananlara, çevre örgütleri ve muhalefet partilerinden tepkiler yağdı. Kanada uzantılı şirketin, bölgede ilk açtığı 8 sondaj kuyusundan 6’sında altın bulduğu da iddia edildi.
KESİLEN AĞAÇLAR OLTAN VE KÖLEOĞLU ENERJİ'NİN SANTRALİNE ODUN OLACAK!
Altın arama faaliyetlerinin sürdüğü Sıralı Dağlar'da doğanın yokoluşu sürerken, sondaj bölgelerine ulaşılmak için kesilen ağaçların, Oltan ve Köleoğlu Enerji A.Ş.’nin Çarşamba Ovası’na o dönem kurmak üzere olduğu biyokütle enerji santralinde yakıt hammaddesi olarak kullanılıcağı iddia edilmişti.
ÇED OYUNU! 13 BİN HEKTARLIK ALANI 13 HEKTAR OLARAK 1.000'E BÖLDÜLER
Şirketin doğaya verdiği zarara karşı kurulan Samsun Kavak-Havza Şahin Dağları Koruma ve Yaşatma Derneği'nin yönetim kurulu başkanı Av. İlhan Ayrancı, söz konusu maden şirketinin çalışmalarıyla ilgili bir oyunu da gündeme getirdi. Şirketin o dönem, çalışmalarını ÇED’den muhaf tutmak için 13 hektar üzerinden ruhsat verildiğini söyledi. Ayrancı, şunları söyledi: "Maden şirketi 13 bin hektarlık alanı 13’er hektar olmak üzere 1.000’e bölüyor ve böyle ruhsat alıyor. Burada hukuken bir usulsüzlük var. Burada hukuk çiğnenmektedir."
KÖYLERDEKİ ÇEŞMELER KURUDU, GENETİK SERVET DE VURULDU
Öte yandan Kavak ilçesinde çalışmaların yürütüldüğü özellikle civar köylerdeki içme suları dahi kurudu. Hatta SASKİ'nin, içme suyuna ‘içilmez raporu’ verilen Atayurt Mahallesi’ne tankerlerle su takviyesi yaparken, yöre halkı "sularımız çekildi" diyerek isyan etti. Toprağın, suyun, havanın, hayvanların yani doğal yaşamın etkilendiği bölgede, yüksek sondaj platformlarıyla altın arayan şirket, resmen genetik serveti de vurdu.
HAYVANLAR TELEF OLDU!
Ve hatta iddiaya göre: bölgedeki bir emekçi öğretmen “30’a yakın tavuk ve ördeğinin Mert Irmağı’ndan içtikleri su nedeniyle telef olduklarını söyledi. Öğretmen, "Önce anlam verememiştim ama sonrasında bölgede maden şirketinin açtığı sondaj kuyusundan çıkan su nedeniyle hayvanlarımın öldüğünü anladım” dedi.
DERNEK BAŞKANI İMZA KAMPANYASI BAŞLATTI
Kavak ilçesinin Alaçam, Başalan, Atayurt, Sıralı, İkizdere, Akbelen mahalleleri ve Havza ilçesinin Çamyatağı, Sofular, Yaylaçatı ve bazı köylerinde çalışmalar devam ederken, Samsun'da yaşanan doğa katliamına ‘dur’ demek amacıyla binlerce imza toplandı. Samsun Kavak-Havza Şahin Dağları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Av. İlhan Ayrancı, doğa faciasına dikkati çekmek amacıyla change.org adlı internet sitesinde imza kampanyası başlattı. “Ormanlarımızı yabancıların para hırsına kurban etmeyelim, çevre ve orman katliamına dur de” başlığı altına kampanya başlatan İlhan Ayrancı’ya destek yağdı. Kampanya ile Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslenildi.
SON GÖRÜNTÜLER YÜREK SIZLATTI: ÖRÜMCEK AĞI GİBİ
Şirketin çalışmalarını durdurduğu bölgeye dair Gazete Arena olarak Google Maps’ten edindiğimiz son görüntüler, yürekleri sızlattı. Sıralı Dağlar bölgesinde altın bulmak için firmanın açtığı yol ve sondaj noktaları çalışması çevre tahribatının boyutunu gözler önüne serdi. Binlerce ağacın kesildiği görünen uydu görüntülerinde, Sıralı Dağlar'a deyim yerindeyse örümcek ağı gibi yollar açarak talan edildiği de görünüyor.
AYRANCI: BUHARLAŞAN SİYANÜR 360 GÜN HAVADA ASILI KALIYOR
Öte yandan Gazete Arena'ya değerlendirmelerde bulunan Samsun Kavak-Havza Şahin Dağları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Av. İlhan Ayrancı, "Siyanür 8 derece buharlaşıyor, buharlaşan siyanür 360 gün boyunca havada asılı kalabiliyor. Bölgemizde bu tehlikeli madde ile altın arama çalışmaları yürütüldü. Şimdi bu buharlaşan siyanürü rüzgar artık nelerelere götürürse götürecek ve oralara temas edip zehirleyecek. Tam da bu yüzden siyanürle altın üretme işlemine dünya karşı. Çalışma yapılan ülkenin tarımını, suyunu ve toprağını kullanılmaz hale getiriyor" diye konuştu.
"YEŞİLIRMAK, KIZILIRMAK VE MERT IRMAĞI'NI ZEHİRLEYECEK"
Ayrancı, şöyle devam etti: "Altın arama çalışmanın yapıldığı bölgelerde üretilen ki ürünlerin tüketilmemesi tavsiye ediliyor. Bu manada ise arama faaliyeti yürütülen Sıralı Dağlar bölgemiz, Yeşilırmak, Kızılırmak, ve hatta Mert Irmağı'nın kollarını besliyor. Burada çalışma bitti ama tehlike halen geçmedi. Sıralı Dağlar'dan çıkan siyanürlü su, bu adlarını saydığım ırmaklarımızı zehirleyecek. Samsun'un en önemli 3 akarsuyunu vuracak" diye konuştu.
"SİYANÜRLÜ TOPRAK ALTIN BULUNDUKTAN SONRA DOĞAYA GERİ BIRAKILIYOR"
"Altın bence Türkiye’nin en masum ve faydalı ithalatı" diyen Başkan İlhan Ayrancı, altının topraktan ayrıştırılam sürecine dair bilgiler paylaştı. Ayrancı, şunları söyledi; "Zira altını yiyip tüketmiyoruz. İşleyip değer katıp yurtdışına ihraç ediyoruz. Ancak Türkiye’de ithal edilen altın siyanürle ayrıştırıldığı için problem oluşturuyor. Altını işliyoruz ama toprağımız, havamız ve suyumuz zehirleniyor. Türkiye'de altın üretimi yapan firmalar çoğunlukla yabancı firma olduğu için ürettikleri altını bize veya merkez bankasına satıp döviz alıp gidiyor. İthal etmek Türkiye'de üretmekten çok daha faydalı mantıklı. Örnek vermek gerekirse Kanada'da toprağı suyla ayrıştırıyorlar ama bizde öyle değil. Bizim topraklarımızda altın mineral halde bulunduğu için siyanürle ayrıştırılıyor. Toprak içerisinde eriyen metalin içinden altın başka işlem yapılarak ayrıştırılıyor ve arta kalan toprak doğaya geri bırakılıyor. Aslında hiç zararı yokken, ayrıştırıldığı zaman yani siyanürle işlem gördüğü için zararlı oluyor."
"ERZİNCAN İLİÇ'TEKİ MADEN KAZASI HAKLILIĞIMIZI ORTAYA KOYDU"
13 Şubat 2024'te Erzincan'ın İliç ilçesindeki çöpler altın madeninde, siyanür işleminden sonra depolanan toprak yığınının heyelana dönüşmesiyle oluşan ve 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği maden kazasını da hatırlatan Başkan Ayrancı, "Bizlerin derinden yaralayan bu kaza, topraklarımızın ve sularımızın siyanürden uzak tutmamızın önemini ortaya koydu. Boyutunu halen bilmiyoruz ama ciddi bir çevre kirlenmesi basına yansıdı. Sıralı Dağlar bölgesinde de verdiğimiz mücadele bundan ibarettir. Yakın zamanda olan bu kaza, bizim yıllardır verdiğimiz mücadelemizin ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya koymuştur" dedi.