Tolga Birgücü yazdı: İlkadım Belediyesi Dingo'nun ahırıydı!
İlkadım Belediye Meclisi’nin nisan ayı toplantısının ilk oturumu, sadece gündem maddeleriyle değil, aynı zamanda sert tartışmalarla da dikkat çekti.
Denetim raporunun okunmasının ardından, geçmiş döneme dair getirilen eleştiriler, meclis salonunda tansiyonu yükseltti. Ancak asıl dikkat çeken, bu tartışmaların ötesinde Belediye Başkanı İhsan Kurnaz’ın yaptığı açıklamalardı.
Muhalefet tabii ki görevini yapacak ve sorgulayacak.
Sorgulamazsa olmaz zaten...
Özellikle CHP'nin birkaç meclis üyesi hariç, muhalefetten kimseye bir lafım yok.
Onlar görevlerini yapıyor.
Ancak Başkan Kurnaz, denetim raporunda geçen bazı ciddi iddialara değinirken, geçmişte yaşanan usulsüzlüklerin meclis gündemine dahi taşınmadığını vurguladı. “Geçmiş dönemde özel kalem müdürünün kaydı yoktu” diyerek, adeta “Dingo’nun ahırı” benzetmemi doğrular nitelikte bir tablo çizdi.
Ki bu tanım, ne yazık ki bir mecaz değil; bir gerçeğin ta kendisi.
Şahsen, bu şehirde yaşayan bir vatandaş ve gazeteci olarak, tartışmaların değil hizmetin peşindeyim. Belediyelerin asli görevi; halkına hizmet etmek, sokaklarını temiz tutmak, kaynaklarını şeffaf kullanmaktır.
Oysa önceki dönemde İlkadım, adeta sahipsiz bir şehir gibiydi. Sokaklar çöp içinde, hesaplar karmakarışıktı. Belediyenin hangi işi nasıl yaptığı belli değildi. Bürokrasi deseniz, kaydı kuydu olmayan kişilere emanet edilmişti.
Personelin uyuşturucu trafiği konusunu hiç açmıyorum bile...
***
Şimdi ise yeni yönetimin diğer işlerde olduğu gibi, mali disiplin açısından da ciddi bir çaba gösterdiğini görüyoruz.
Başkan İhsan Kurnaz’ın açıklamasına göre, (Dingo'nun zamanından kalan!) 80 milyon TL’lik tazminat yüküne rağmen, kredi kullanmadan bunun 50 milyon TL’si ödenmiş.
Kalan kısmı da Mayıs ayında sıfırlanacakmış. Bunlar lafla değil, icraatla ölçülebilecek işler.
Bu tablo, bize bir şey söylüyor: Belediyecilikte keyfiyet değil, disiplin esas olmalı. Geçmiş dönemin dağınıklığından kurtulup, geleceğe daha güvenli bir adım atmak istiyorsak, bu tür yapısal değişimlerin kıymetini bilmeliyiz.
Tabii ki eleştireceğiz.
Pek tabii ki sorgulayacağız.
Ancak Sezar'ın hakkını da Sezar'a vereceğiz!
Elbette hiçbir yönetim eleştiriden muaf değildir. Ama en azından artık sorunları hasıraltı eden değil, yüzleşen ve çözmeye çalışan bir belediye var karşımızda.
***
Şimdi mesele, bu söylemin sürdürülebilir olup olmayacağı.
Çünkü İlkadım halkı artık kuru vaat değil, sahada gerçek hizmet görmek istiyor.
Beceriksizlik istemiyor halk.
Kişisel çıkarlar yüzünden at izinin it izine karıştırıldığı bir belediye istemiyor halk.
Borç edebiyatlarıyla üstü örtülmüş hizmetin asla gelmeyeceği o yolları gözlemek hiç istemiyor.
İlkadım halkı; çöpü toplanan, yolları temizlenen, hakkıyla yönetilen bir şehir istiyor.
Bu, lüks değil; bir hak.
Olması gereken bu.
Geride 1 yıl bıraktık.
Başkan İhsan Kurnaz'ı çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
Ve göreve geldiği ilk günden bu yana seyretmeye devam ediyorum kendisini.
Daha önce seyrettiğim Dingo'nun ahırı gibi.
Yarın görüşmek üzere.
Sevgi ve saygıyla…
