Tek yol Demokrasi..

Kiminle konuşsam haktan hukuktan adaletten bahsediyor ve fakat ne ilginçtir bu isteklerin olmadığı bir ortamda yaşıyoruz dahası yaşamaya zorlanıyoruz. Böyle yaşamak zorunda değiliz oysa. 

Bizi böyle yaşamaya zorlayan bu zorba sistemden istemekle bu dileklerimize kavuşamıyacağımızı bilmeliyiz önce. Hakka hukuka ve adalete kavuşabilmenin yolunun bir araya gelmekten ve bir arada düşünce üretip mücadele etmekten geçtiğini bulmalıyız önce. 

Bir arada durup birlikte örgütlenmekten örgütlü güç üretebildiğimizi görmeliyiz. Örgütsüz toplumun zorbalar tarafından nasıl yok edildiğini bu topraklar asırlardır eziyetini çekerek deneyimliyor zaten. Şimdi elimize daha yaşanılır daha rahat bir ortam kurma fırsatı geçmişken bunu değerlendirip güzel günler için mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor. 

İşçiler açlık ücretine razı edildiği değil sendikal haklarını aldığı, köylülerin gübre mazot tohum derdi değil daha çok üretim hedeflediği, emeklilerin açlık sınırında ölümü beklediği değil, aldıkları maaşlarıyla kalan ömürlerinde yaşamın tadına vardıkları günleri görmek, kamuda özelde çalışanların ise aldıkları ücretle çocuklarını daha iyi eğittikleri daha iyi büyüttükleri günleri görmek için bugün bu demokrasi mücadelesini büyütmek zorundalar ve zorundayız ve başka da şansımız yok.. 

Yarın çocuklarımıza ve sonrasındakilere güzel birşeyler bırakmak istiyorsak ve onurlu yaşamak isteği varsa içimizde bugün hiç bir mazeret üretmeden mücadelenin sokağında yerimizi almalıyız. 

Demokratik bir ülke kurmanın yolu onun için çabalamaktan ve onun için biraraya gelmekten geçtiğini görüyoruz artık. Gencecik üniversiteli gençlerimiz gösteriyor bize. Demokrasi mücadelesinin nasıl verileceğini o gencecik bedenlerini siper ederek bize ispat ediyorlar bir kez daha geleceğin gençlerin o tertemiz yüreklerinde ellerinde olduğunu görüyoruz. 

Sonuç olarak diyoruz ki;

Onurlu bir ve temiz bir yaşam için, 

Tek yok DEMOKRASİ..