İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, Türkiye ekonomisinde büyük bir dalgalanma yarattı. 19 Mart’ta başlayan süreçle birlikte, döviz piyasalarında ciddi bir volatilite yaşandı. Dolar/TL, başlangıçta 36,69 seviyesinde işlem görürken, piyasalardaki panik havası ile birlikte 41,21 TL’ye kadar yükselerek tarihi zirveye tırmandı.
Ekonomistler Endişeli
Euro/TL de benzer bir seyir izleyerek, 40,16 TL seviyesinde başladığı güne, 44,60 TL’ye kadar yükselerek büyük bir artış yaşadı. Ancak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan döviz müdahalesiyle, dolar ve euro bir miktar gerileyerek sırasıyla 38,00 TL ve 41,25 TL seviyelerinde baskı altına alındı. Bu müdahaleler, TCMB'nin yaklaşık 10 milyar doları aşan rezerv satışları ile gerçekleşti. Ancak, ekonomistler bu müdahalelerin sürdürülebilirliği konusunda endişelerini dile getiriyor ve döviz rezervlerinin hızla erimesinin ilerleyen süreçte sorun yaratabileceğine dikkat çekiyorlar.

Enflasyon Beklentileri ve Gerçekleşen Veriler
AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, mart ayında TÜFE'nin yüzde 2,87 oranında artmasını bekliyorlardı. Bu beklentilere göre, yıllık enflasyonun yüzde 38,66’ya gerilemesi öngörülüyordu. Ancak, açıklanan veriler bu tahminlerin biraz daha altında kaldı ve yıllık enflasyon yüzde 38,10 seviyesinde gerçekleşti.
2025 sonu enflasyon tahminleri ise ekonomistler tarafından yüzde 30,62 olarak belirlenmişti. Mart ayındaki 12 aylık enflasyon beklentileri ise bir önceki aya göre düşüş gösterdi. Piyasa katılımcıları için 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi 0,7 puan azalarak yüzde 24,6’ya gerilerken, reel sektör için 0,8 puanlık bir azalma ile yüzde 41,1’e indi. Öte yandan, hanehalkı için 12 ay sonrası enflasyon beklentisi 0,1 puan artarak yüzde 59,3’e yükseldi.

Döviz Rezervlerinin Erimesi ve Uzun Vadeli Sürdürülebilirlik
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın döviz müdahalesiyle piyasalarda bir rahatlama sağlanmış olsa da, ekonomistler bu müdahalelerin uzun vadede sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. TCMB'nin döviz rezervlerinin büyük kısmının bu müdahalelerde kullanılması, ülkenin döviz rezervlerini hızla eritebilir ve gelecekte yeni müdahaleler için yeterli rezerv kalmayabilir. Bu durum, ekonominin genel sağlığı açısından soru işaretleri yaratmaya devam ediyor.