Sokağın Sesleri...

Kasap Hayri'nin camına denk gelmişti yine top, oysa kaç kere tembih etmişti,

"Keserim topunuzu" diye.

Anlamıyor ki haylazlar.

Çocukluk işte, fakat Kasap Hayri de aksi,

O da laf anlamıyor, Çocukla çocuk oluyor..

Gülizar teyze yine camda, köşedeki gençleri takip ediyor.

Komşu Necibe'nin kızlarına mı bakıyorlar??

Herşeyden ama herşeyden haberi var, Gülizar teyze, sokağın hafiyesi..

Emekli Tekelci Ali amca yine öksüre öksüre, gazetesi elinde ağır aksak kahveye gidiyor.

Tekelci Ali amca yaman adam, Tekel'de müdürlükten emekli, bakmayın şimdi böyle olduğuna, Ankara'da çoktur tanıdıkları.

Zamanında bir selamla çok iş halletmiştir.

Berber Ziya, havlusunu silkelerken, Manav Yaşar'la şakalaşıyor.

"Öğren oğlum şu tavlayı artık"

Diye kızdırıyor Yaşar'ı

"Zar tutuyorsun lan sen..."

Diyor Manav Yaşar.

"Amasya'nın unundan şimdi çıktı fırından"

Simitçimiz tam zamanın da camın altında,

Anası bağırıyor Çakıra,

"Beş tane al kör olmayasıca, çay hazır"

Simitçi simitçi...

Sokağın,

Sokağınızın,

Sokağımızın sesleri..

Özlemediniz mi bu sesleri..

Ben özledim..