
Bizi Yoran İşler !
İşler eskiden olduğu gibi
değildi kendini dahi
döndermekte zorlanıyordu.
Böylesi zorlandığı zamanlarda pek
bir sinirli olurdu.
Yanına yaklaşmamak en iyisiydi,
yoksa bütün hırsını bizden çıkartıyordu.
Ziya Amca, mahallemizin çok
eski bakkalıydı şimdiler de bakkal
pek fazla kalmadı. O'da bakkalını
devam ettirmekte çok zorlanıyor.
Bu büyük devasa marketler
arttıkça O'nun da satışları çok çok
azalıyor, Dolayısıyla sinirli hali
hergün daha da artıyordu.
Aynı şeyler kasap Hayri içinde
geçerliydi ama şu an için bakkal
Ziya amca kadar etkilenmiyordu
sadece arada "böyle olmuyor
gitmez bu işler" diye
müşterilerine dert yanıyordu.
Sözlerin hoyratça söylendiği
yazıların özgürce yazıldığı
günlerden oldukça uzağız
ve ne acıdır ki bunun da zorunlu olarak
farkındayız. Ekonomi iyi gitmiyor
kriz söylenilenden de çok derin. Ve
böyle olunca her kesim bu krizden
fazlasıyla nasibini alıyor.
Sadece küçük esnaflar değil,
köylüler, işçiler, memurlar,
öğrenciler, ev kadınları herkes
ama herkes payına düşeni fazla
fazla alıyor. Artık hiç kimsenin
yarına yapacağı bir planı yok günü
kurtarma peşinde işin doğrusu.
Durum böyle olunca işleri
istediği gibi gitmeyen bakkal
Ziya amca günlerini strese sarıp
duruyor. Çocukluğumuzda
Ziya amca çok neşeli insandı
babamdan biliyorum akşamları
babam iş dönüşü Ziya amcaya
uğrar o günü değerlendirir
kendilerince uzun uzun sohbet ederlerdi.
Babam severdi Ziya amcayı,
hesabını kitabı bilen hak yemeyen
insan derdi. Ziya amca da bizim
aileyi severdi.
Artık bakkal Ziya amcalar,
kasap Hayri'ler, manav Yaşar'lar
çok kalmadılar. Bir süre sonra hep
yok olacaklar.
Şimdi..
Bizim aslında yapmamız gereken makineleşmiş
otomatikleşmiş bu sisteme karşı
bu değerlerimize sahip çıkıp
sokağımızı mahallemizi kentimizi
geri almamız. Bizi bizden koparan
ne varsa reddedip yeniden
başlangıç yapmamız.
Ne dersiniz..
Yapabilir miyiz..?