Türkiye’deki önemli iş dünyası kuruluşlarından TÜSİAD’ın Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı, Hazine Bakanı tarafından uluslararası sermaye grubu toplantısına davet edilmelerine rağmen, yurtdışına çıkış yasakları nedeniyle bu toplantıya katılamıyor. Özdağ, bu durumu, Türkiye'nin iş dünyası ile hükümet arasındaki kötü ilişkilerin bir yansıması olarak değerlendirdi. TÜSİAD Başkanı'nın yurtdışına çıkamaması, uluslararası yatırımcılar arasında ciddi bir siyasi risk algısı oluşturduğuna dikkat çeken Özdağ, bu belirsizliğin yeni yatırımların iptaline yol açabileceğini söyledi.
Döviz Krizi ve Ekonomik Çöküş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını sürdürme çabalarının, döviz piyasasında ciddi dalgalanmalara yol açtığını belirten Özdağ, 19 Mart 2025’te Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan sürecin ardından Türkiye'nin döviz rezervlerinden yaklaşık 27,8 milyar dolar kaybedildiğini açıkladı. Bu kayıpların halkın yaşam standartlarını daha da zorlaştırdığını ve toplumda büyük bir huzursuzluk yarattığını belirtti.
‘’Halkın Sesi Olmaya Devam Ediyoruz''
Özdağ, CHP olarak gençlerin ve dar gelirli halkın sesi olmaya devam ettiklerini ifade ederek, AKP'nin desteklediği ve toplumun çoğunluğunu fakirleştiren şirketlerin boykot edilmesinin anayasal bir hak olduğunu söyledi. Boykot çağrısının sadece ekonomik bir tepki değil, aynı zamanda yanıltıcı medya yayınları ve haksız rekabetle mücadele amacı taşıdığını belirtti. Özdağ, boykot çağrısının tehdit, zorlama veya şiddet içermediğini, sadece halkın haklarını savunmaya yönelik bir adım olduğunu vurguladı.
‘’Siyasi Darbe Girişimi''
Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'na yapılan tutuklamanın bir darbe girişimi olduğunu ifade eden Özdağ, halkın bu darbe girişimine büyük bir tepki gösterdiğini söyledi. Özdağ, Saraçhane ve Maltepe’de yapılan barışçıl eylemlerle bu girişimin püskürtüldüğünü belirterek, CHP üyeleri olmayan milyonlarca vatandaşın dayanışma sandıklarına koşarak toplamda 15,5 milyon oyla bu darbe girişimine karşı durduklarını açıkladı.
Adalet ve Demokrasi İçin Mücadeleye Davet
Özdağ, Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğüne kavuşması ve Türkiye’de adil, demokratik bir seçim ortamının sağlanması için tüm vatandaşları imza kampanyalarına katılmaya davet etti. Bu kampanyanın, sadece bir siyasi mücadele değil, aynı zamanda Türkiye’de özgür ve adil bir seçim ortamının sağlanmasına yönelik bir adım olduğunu belirtti. Özdağ, adalet ve demokrasiyi savunmak için yüreği Cumhuriyet ve adalet için atan milyonlarca vatandaşı bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Daha fazla Samsun Haber için tıklayınız.