Mustafa Köme, “Aluk işi, palan işi, semer işi bunlar zor bir meslek” diyerek semerciliğin zorluklarına değiniyor. Köme, dedesi Pala Mustafa'nın semercilik mesleğini başlattığını ve ardından amcasının, babasının, son olarak da kendisinin bu işi sürdürdüğünü belirtiyor. 150 yılı aşan bu süre zarfında semercilik, Vezirköprü’nün unutulmaz aile mesleklerinden biri haline gelmiş.
Semer Yapımının İncelikleri
Mustafa Köme, semer yapımının detaylarını anlatırken, işin ne kadar zahmetli olduğunu vurguluyor. Semerin iç kısmında koyun yününden yapılan keçenin kullanıldığını belirten Köme, semerin şekli ve yapısının hayvan sağlığına büyük etkisi olduğunu ifade ediyor. “Balık” dediği semerin orta kısmındaki şişkin yerin hayvanın böğrüne geldiğini ve bu şeklin hayvana zarar vermediğini, düz bir semerin ise yara yapabileceğini açıklıyor.

Karadeniz Bölgesinde Tek Usta
Köme, bu mesleği sadece kendi köyünde değil, Samsun'un Vezirköprü ilçesinde ve Karadeniz bölgesinde de başka kimsenin yapmadığını belirtiyor. “Tozlu ve tehlikeli bir iş. Semer yaparken oluşan toz insanı etkileyebilir, ancak ben bu işi ömrüm olursa yapmaya devam edeceğim” diye sözlerini sürdüren Köme, semerciliği sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir tutku olarak sürdürüyor.
Aile Geleneği ve Geleceğe Miras
Semerciliğin sadece bir iş olmadığını, aynı zamanda dededen toruna aktarılan önemli bir miras olduğunu vurgulayan Köme, bu mesleğin kendisi için sadece bir gelir kaynağı değil, bir yaşam biçimi olduğunu söylüyor. Bu gelenek, Vezirköprü’nün kültürel zenginliklerinden biri olarak, aile üyeleri arasında nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor.
Daha fazla Samsun Haber için tıklayınız.