Devletin Dijital Dramı

🖥️ Şifremi Unuttum (Ve Hayatımı Da)

Türkiye'de dijitalleşme öyle bir noktaya geldi ki, devlet dairesine gitmeden iş halletmeye çalışınca... işler daha da karışıyor. e-Devlet şifresini unutursun, PTT'ye gitmen gerekir. Ama PTT’de sıra almak için başka bir uygulamaya girmen gerekir. O uygulamanın da şifresini unutmuşsundur. Derken kendini bir anda “Bu şifreli hayat bizim kaderimiz mi?” diye düşünürken bulursun.

🖨️ Klasik: Yazıcıda Kağıt Yok

En teknolojik bakanlık binasına girersin, bilgisayarlar parlıyor, ekranlar fiyakalı ama... “Bunu yazıcıdan çıkarıp getirin” derler. Yazıcıya gidersin... kağıt yok.
Daha kötüsü: “Bu çıktıyı alıp karşı kata götürün, orada taratın.”
Ulan biz QR kodla ödeme yapıyoruz artık, neden belgeyi çıkarıp sonra tekrar taratıyoruz?

💳 Kartlı Sistem – Ama Hangi Kart?

Bazı kurumlarda içeri girebilmek için kart gerekir. Memurun kartı vardır, güvenliğin kartı farklıdır, vatandaş için ayrı kart gerekir. Sistemi anlatan da yoktur.
“Bu kapıdan geçebilmek için kime dua edeceğiz?” diye sorsan, “onu da bir dilekçeyle başvurun” derler.

📱 Mobil Uygulama: 1 Yıldızlı Çile

Devlet dairesinin uygulamasını indirirsin. Uygulamanın adı 6 kelime, simgesi 144p. Giriş yapamazsın. Ekran donunca kapatıp açarsın, aynı.
Sonra yorumlara bakarsın:

“Giriş yapamıyorum.”
“Hata veriyor.”
“Kapatın bu uygulamayı.”

Ama ne hikmetse hep 1.2 yıldızda sabit kalır.
Yani uygulama çökmüş ama sistem çökmemekte ısrarcı.

⏳ Beklemek Dijitalleşmiş

Bir de randevu sistemleri var...
Saat 09.00’a randevu alırsın, 10.30’da sıran gelir. Gecikme nedeni nedir?
— “Sistem yavaşladı.”
Sistem yavaşlamaz kanka, sistem çökmek ister ama izin vermezler.

🧾 Biz Bu Sistemi Kabullendik mi?

Dijital dönüşüm mü? Elbette olsun. Ama vatandaş uygulama kullanırken niye boğuluyor?
Niye işlem yapmak “Dark Souls” oynamaktan zor?
Belki sistemlerimiz de biz gibidir...
Sürekli çalışıyor gibi yapar ama aslında “force quit” modundadır.