Tören, tarihi bir anlam taşıyan bir atmosferde gerçekleşti. ABD'nin önceki başkanları, tüm dünyada etkilerini hissettiren figürler, törene katıldı.
Barack Obama, Bill Clinton, Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris, törende yer alarak bu önemli anı paylaştılar.
Bunun yanı sıra, Amerikan siyaseti ve iş dünyasının en güçlü isimlerinden bazıları da töreni izlemek için oradaydı.
Elon Musk, Jeff Bezos, Mark Zuckerberg ve Sundar Pichai gibi küresel çapta tanınan iş insanları, bu tarihi anın tanıkları oldular.
Tören, New York Başpiskoposu'nun duayı okuması ile başladı. Ardından Başkan Yardımcısı James David Vance, göreve başlamadan önce yeminini etti.
En büyük an ise Donald Trump’ın yemin etmesiydi. Trump, elini iki İncil’e koyarak, ABD'nin 47. başkanı olarak göreve başlamanın resmiyetini ilan etti.
Bu görkemli açılış, Amerikan halkı için büyük bir anlam taşıyor ve siyasi dünya için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Amerikan demokrasisinin bir başka tarihi dönüm noktasına şahitlik edilen bu günde, izleyiciler hem siyasetin hem de iş dünyasının önde gelen isimlerini bir arada görmekle kalmadılar, aynı zamanda Trump’ın başkanlık koltuğuna dönüşünü izlediler.
Törenin ardından, dünya genelinde bu tarihi anı değerlendiren yorumlar ve analizler yapılıyor. Hem ABD içindeki hem de uluslararası alandaki etkileri merakla bekleniyor.
ABD'nin Altın Çağı Başlıyor: Trump'ın İlk Konuşmasında İlan Ettikleri
Yemin töreni sonrası yaptığı ilk konuşmasında, Donald Trump, ABD'nin yeni bir altın çağa adım attığını duyurdu.
"Bugünden itibaren, ülkemiz yeniden refah içinde olacak ve bizden faydalanılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Dünyaya ABD'nin yeniden bir numara olduğunu göstereceğiz" dedi.
Bu sözler, Trump’ın yönetiminde ABD’nin küresel etkisini yeniden zirveye taşımayı hedeflediğini açıkça ortaya koyuyordu.
Konuşmasında, ABD’nin karşılaştığı ekonomik ve sosyal zorluklara da değinen Trump, Los Angeles’taki ev krizine, eğitim sisteminin bozukluğuna ve sağlık hizmetlerinin eksiklerine dikkat çekti.
"Bugün bu sorunlarla mücadele etmeye başlıyoruz ve çok hızlı bir değişim süreci başlatacağız" şeklinde vurgulayan Trump, sorunları ortadan kaldıracak somut adımlar atacağına dair söz verdi.
Sınır Güvenliği ve Terörle Mücadelede Kararlı Adımlar
Sınır güvenliğine ilişkin kararlılığını yineleyen Trump, Güney sınırında acil durum ilan edeceğini belirtti.
Bu adım, yasa dışı göçü tamamen durdurma ve sınırları daha sıkı bir şekilde denetleme amacını taşıyordu.
Trump, "Kartelleri yabancı terör örgütleri olarak ilan edeceğiz ve federal güçlerimizi bu suç örgütlerine karşı kullanacağız" diyerek, yasa dışı girişlere karşı daha sert bir tutum benimseyeceğini açıkladı. Trump, "Yakala ve serbest bırak" politikasının sona ereceğini ve çok sayıda suçlu yabancının ülkeden sınır dışı edileceğini belirtti.
Enerji Bağımsızlığı ve Ekonomik Canlanma
Trump, Amerika'nın yeniden bir üretim merkezi olma hedefine vurgu yaptı. Fosil yakıt rezervlerini aktif bir şekilde kullanma kararlılığını dile getiren Trump, "Enerji acil durumu ilan ederek fiyatları düşüreceğiz ve ABD enerjisini dört bir yana satacağız.
Yeniden zengin bir ülke olacağız" dedi. Elektrikli araç zorunluluğunu kaldıracağını ve otomotiv sektörünü yeniden canlandıracağını belirten Trump, bu adımların Amerikan ekonomisini canlandıracak önemli hamleler olduğuna inandığını ifade etti.
Adalet Sistemi ve İfade Özgürlüğü
Trump, konuşmasında ifade özgürlüğüne ve adaletin sağlanmasına özel bir vurgu yaptı. "Bir daha asla ülkemizin gücü, siyasi rakipleri korkutmak için bir silah olarak kullanılmayacak" diyerek, adalet sistemini her Amerikalıya eşit hizmet sunacak şekilde yeniden şekillendireceğine söz verdi.
Aynı zamanda, Covid-19 nedeniyle işlerinden ayrılmak zorunda kalan askerlerin tekrar görevlerine iade edileceğini duyurdu.
Irk ve Cinsiyet Ayrımcılığına Son
Trump, Martin Luther King’in hayallerini gerçekleştirme sözü vererek, 20 Ocak’ı "özgürlük günü" olarak ilan etti.
"Bugünden itibaren yalnızca iki cinsiyetin bulunduğunu kabul edeceğiz: kadın ve erkek. Irk ve cinsiyet konusunda yapay ayrımlara son vereceğiz" dedi.
Bu açıklamalar, toplumsal eşitlik ve özgürlük adına bir dönüm noktası oluşturmayı hedefliyordu.
ABD’nin Küresel Egemenliğini Güçlendirecek Adımlar
Trump, ABD'nin dünya üzerindeki egemenliğini artırmayı hedeflediğini belirterek, Panama Kanalı'nın Çin tarafından yönetilmesine karşı çıktığını ve bu stratejik su yolunu geri alacaklarını söyledi.
Ayrıca, Meksika Körfezi’ni "Amerika Körfezi" olarak adlandıracaklarını ifade etti. Dünyanın en güçlü ordusunu yeniden inşa etme sözü veren Trump, savaşların sona erdirileceğini ve ABD'nin dünya sahnesinde en saygıdeğer güç haline geleceğini belirtti.
ABD'nin Geleceği İçin Güçlü Bir Vizyon
Trump, geçmişte yaşanan zorluklara rağmen, ABD halkının gücüne engel olunamayacağını ve ülkenin parlak bir geleceğe doğru ilerleyeceğini vurguladı.
"Geleceğimiz çok parlak, ve yeniden sevdiğiniz bu ülkeyi inşa edeceğiz" diyerek, ABD’nin yeniden güçlü ve etkili bir ulus olacağını ifade etti.
Konuşmasının sonunda Trump, Beyaz Saray’a geçerek ilk başkanlık kararnamelerini imzalayacağını duyurdu.
Bu kararnamelerin, enerji fiyatlarının düşürülmesi, sınır güvenliğinin artırılması ve anayasa karşıtı sansür uygulamalarının sonlandırılması gibi önemli alanları kapsaması bekleniyor.