Durmuş'tan farkındalık yaratan etkinlik

TAKİP ET

İlkadım İlçesi Malazgirt İlkokulu'nda görevli, aynı zamanda EĞİTİM-SEN üyesi Sedat Durmuş, MEB tarafından yürütülen 'Kadına yönelik şiddeti önleme projesi' kapsamında sunum hazırlayarak görevli olduğu okulun konferans salonunda öğrenci velilerine ve davetli misafirlere sunumda bulundu

MEB tarafından yürütülen “Kadına yönelik şiddeti önleme projesi” kapsamında İlkadım İlçesi Malazgirt İlkokulu’nda Sedat Durmuş’un moderatörlüğüyle öğrenci velileri ve davetli misafirlerin katılımıyla farkındalık yaratan bir sunum gerçekleştirildi.

Öğrenci velileri, ilgili kurumlar ve esnafa broşür ve davetiyeler dağıtılarak çağrıları yapılan sunuma çok sayıda katılımcı iştirak etti. Katılımcıların beğenisiyle noktalanan sunum, kadınların fiziksel veya psikolojik herhangi bir şiddet görmediği, kadın ve erkek eşitliğinin esas olduğu bir yaşamın kurulması dileğiyle son buldu.

Sedat Durmuş’un 25 Kasım’a özel sunumunun satır başları şöyle;

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ KADINA YÖNELİK ŞİDDET NEDİR?

PSİKOLOJİK ŞİDDET: Kadına bağırmak , hakaret etmek, aşağılamak, başka kadınlarla kıyaslamak, korkutmak, kıskanmak ,kadının nasıl giyineceğine, kadının nereye gideceğine, kiminle görüşeceğine karar vermek. Kadına ve çocuklara zarar vermekle ,öldürmekle tehdit etmek, Diğer insanlarla ilişkilerini sınırlandırmak, kendisini geliştirmesine engel olmak, yaşadığı şiddetin sorumlusu olarak görmek, Kültürel farklılıkları reddetmek, bastırmaya çalışmak veya bu gerekçeyle kötü muamelede bulunmak kadına psikolojik şiddetin başında gelir.

CİNSEL ŞİDDET: Kadını istemediği yerde ve zamanda, istemediği biçimde cinsel ilişkiye zorlamak, kürtaja ve fuhuşa zorlamak, çocuk doğurmaya zorlamak, Cinsel özellikleri bakımından başka kadınlarla kıyaslamak cinsel şiddete örnek gösterilebilir.

FİZİKSEL ŞİDDET: tokatlamak, tekmelemek, kesici ve vurucu aletlerle, yakıcı maddelerle bedene zarar vermek, Sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, Sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olmak suretiyle bedensel zarara uğratmak kadına yöneltilen fiziksel şiddetin örneklerindendir.

EKONOMİK ŞİDDET: Kadının çalışmasına izin vermemek, İstemediği bir işte zorla çalıştırmak, Kadının para harcamasını kısıtlamak, Az para vererek çok şey beklemek aileyi ilgilendiren ekonomik konularda kadının fikrini sormadan tek başına karar almak, Kadının parasını, şahsi mallarını elinden almak. Çalışan kadının iş gezilerine, toplantılara, kurslara katılmasına engel olmak. Kadının iş bulma becerilerini geliştirmesine engel olmak .İş yerinde olay yaratmak suretiyle işten atılmasına neden olmak kadına yönelik ekonomik şiddetlerin başında gelir.

NE YAPMALIYIZ ?

İfadelerini kullanana Durmuş, kadına yönelik şiddetin sınıflandırılmalarını ve sadece fiziksel şiddet olmadığını belirtti.

Kadına yönelik şiddetin sınıflarını belirten Durmuş, fiziksel, psikolojik ve ekonomik farkı gözetmeksizin herhangi bir şiddete maruz kalan bir bireyin ne yapması gerektiğine şöyle belirtti;

Şiddet yaşadığımızda en yakın polis merkezine ya da jandarma karakoluna gidip tutanak tutturmalı, Tutanak yazılmadan önce sağlık kuruluşuna sevkimiz konusunda ısrarcı olmalıyız.

Varsa vücudumuzdaki izler önem taşır. Polis anlattıklarımızı tutanak altına almalı ve okuyarak imzalamalıyız. Söylediklerimiz yazılmamışsa ya da farklı yazılmışsa düzeltilmesini istemeliyiz.

Tutanağın imzalı bir nüshasını mutlaka almalıyız. Risk altında ve eve dönmek istemiyorsak sığınma talebinde bulunmalıyız.

Karakol, gerekli irtibatı kurup sığınma evine ulaşmamızla yükümlüdür. Karakol yerine doğrudan Cumhuriyet Savcılığı'na da başvurulabilir.

Ayrıca şiddet uygulayan eşimiz veya bir aile ferdi ise, evden uzaklaştırılması için dilekçe ile Aile Mahkemesi'ne başvurabiliriz. Yasa gereği mahkemeye gitmeye gerek kalmadan kaymakamlık ve valilik gibi mülki amirler koruma tedbir kararı verebilirler.

Kadının ilk başvuracağı adres durumuna ve ihtiyaçlarına göre değişiyor. Önce hastaneye gidildiyse şikayet hastane polisine yapılabilir. Muayene olup durumumuzun hekim tarafından tutanak altına alınmasını sağlayabiliriz.

Bir sığınağa gitmek istiyorsak:  Karakol , hastane, kadın örgütleri, baro ve Aile Bakanlığı birimlerinden herhangi birine sığınma talebimizi iletmeliyiz. Belediyelerin de sığınma evleri bulunmaktadır. Kadın dayanışma merkezlerinden sığınakların adres ve telefonları istenebilir.

Buralardan hem kendimiz hem çocuğumuz için destek talep edebiliriz. Birçok merkez psikolojik ve hukuksal destek verebilmektedir. Bu desteklerle yalnız olmadığınızı hissedeceksiniz. Bir avukata ihtiyaç duyuyorsak: Bulunduğumuz ilin barosuna başvurabiliriz. Birçok baro bu konuda ücretsiz danışmanlık sağlamaktadır ve adli yardım büroları ücretsiz avukat tayini yapmaktadır.

NERELERE BAŞVURULABİLİR ?

Kendisine yöneltilen şiddetin ardından ne yapılması gerekenlerin adeta yol haritasını çizen Sedat Durmuş, şiddetin ardından başvurulabilecek kuruluşları “Polis merkezleri , Jandarma karakolları, Sağlık kuruluşları, Cumhuriyet Savcılığı, İl ve ilçe Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Belediye Kadın Dayanışma Meclisi,  Alo 183 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Kadın örgütleri, Baro Kadın Dayanışma Merkezleri, KADES uygulaması” şeklinde sıraladı.